25 Mayıs 2013 Cumartesi

geceye not



Geceyi tutuyorum arada, söz verdiğim gibi bir zamanlar. Ama özledim de yahu, deniz fenerleri aşkına.


22 Mayıs 2013 Çarşamba

çarşamba blues

Kötü gün, kötü haberler her yerden. Yalnızlık almış başını gitmiş bir yandan. Hep "küçük şeyler" kalmış yaz öncesi bir akşamı yaşayacak. Bir süredir müzik çalmıyordu evde, yası kendi başına yaşamaktı bu zaman. Ev dağınık, kafa öyle.Hep konuşuyordu insanlar, yazışıyordu, kimse bir yere gitmiyordu; evde, kafede, işte, barda duruyorlardı öyle, duruyor ve konuşuyorlardı. İçimi seyrediyordum ben, yolcumu arıyordum orada bir yerde. Bir köy arıyordum bir de. Zamana yenik düşüp terkedenlere,terkettiklerime küfrederken, bir böyle sakin tutuyordum aklımı. Ölü bir sevgili de geliyordu gözlerimin önüne, gözlerimi sıkı sıkı kapatıyordum o zaman...

Yağmurlu, yeşilli bir coğrafyada yaşayamamaktan muzdarip isyankar halleri bir yana itip, yolculuk edenleri düşünmek daha iyiydi bu akşam. Adından gayrı pek bir özelliklerini bilmediğim, insanların öykülerine,fotoğraflarına göz gezdirdim. Neresinden katsaydım ömrüme diye düşündüm, ve zaten ömrümdü onlar aslında.

En iyi yaptığım iş aylaklıksa, öyle yaptım ben de. Bir yoldaş hayali kurdum ki favorimdir her daim. Her yaz başında kabuslarıma konu olan o kasaba yine öğle uykusu rüyama girdi. o kadar kötü değildi bu kez. Belki tanıdığım en güzel insanlardan olan C.... ve C.... de dahil olduklarındandır. Her zamanki gibi neşeli halleri ile yeni bir yolculuğa çıkıyorlardı.

Hep küçük şeylerdi yaşamı var eden. Kendime ve herkese öneri olsun; bir kişi sizi bildiğini, anladığını büyük büyük iddialı sözcüklerle anlatmak durumunda kalıyorsa, o kişi sadece kendini temize çekmek istiyordur. Zira yaşamda insana gereken sessizliktir. Aynı yolda gittiğini sadece bir sabah kahvaltısında, sessizce denize bakarken anlarsın biriyle. Söz ise insanın kendisiyle konuşmasına yarar en çok. Şimdi olduğu üzre.

Sonra bir gece konsere gittim, orada elinden tutmaya korkmadığım biri ile. Videodaki  dört güzel insan, hepimizin elimizden tuttu bir yerinde. O an anladım ağlamayalı ne kadar çok zaman geçmiş olduğunu.
Erkan Oğur, Jehan Barbur, Ceylan Ertem, Elif Çağlar... insan aklını sakin ve kendine tahammül eder kılan güzel insanlardan bir kaçı. Bir diğerleri Anadolu yollarında köylerde, çocuklarla oyun oynuyorlar. Hiç değilse bu akşam delirmek yok sessizlikten o halde.