14 Şubat 2011 Pazartesi

Basit Şeyler - Las Simples Cosas



Las Simples Cosas *

Biri veda eder duygusuzca basit şeylere
Aynı bir ağacın, sonbahar zamanı yapraklarının ölmesi gibi.
Sonuçta acı, basit şeylerin yavaş yavaş ölümüdür.
Ve bu basit şeyler, devam eder kalbi acıtmaya.

Biri her zaman geri döner o eski yerlere,
Bir zamanlar yaşama aşık olduğu.
Sonra anlar nasıl olduğunu,
Yitirilmiş güzel şeylerin.

Bu yüzden sevgili, ayrılma şimdi,
Düşleyip geri dönüşü.
Ki basittir aşk
Ve bu basit şeyler kaybolur zamanda

Biraz daha kal burda, bu gün ışığının parlaklığında
Nerede bulacaksın ekmekli, güneşli hazırlanmış bir masayı.

Bu yüzden sevgili, ayrılma şimdi
Düşleyip geri dönüşü.
Ki basittir aşk
Ve bu basit şeyler kaybolur zamanda.

*Söz: Julio César Isella, müzik: Armando Tejada Gómez

35 yorum:

deeptone dedi ki...

ne güzel ifade etmişsiniz.
umut ile hüzün iç içe.
yaşamın minik detayları ve iki kişinin paylaştığı mahremiyet yoluyla aşkın güzelliği.
ama sanki, hüzün ağır basıyor gibi.
bu şiir, bugünün 14 şubat olması nedeniyle yazılmış ve somut gerçeği anlatıyorsa şiirsel ifadeyle, ben daha çok hüzün ve ayrılık hissettim. giden veya gitmekte olan bir sevgiliye ağıt gibi sanki.
şu da var ki, hayata müdahale edilemiyor, giden tam da o anda gitmesi gerektiği için, başka türlü olamayacağı için gidiyor. ve gideni de tutmamak lazım :)

silencio dedi ki...

Güzel ve basit ifade edilmiş duygular evet, ama bunu ben yazmadım, sadece çevirdim. Hemen düzeltmeyi yapıyorum. Aslında, beni bu şarkı sözünün asıl etkileyen kısmı, aşkın da yaşamdaki diğer bir çok şey gibi basit olduğunu anlatması. Aşka düşmenin veya...Neden bu kadar acıttığını anlayamacağız, bu gizeme tutuluyoruz sanırım.
Ve evet,kalanın asıl terkeden olduğuna inanan biri olarak, gideni tutmamakta yarar var :)

deeptone dedi ki...

anladım. ispanyolcadan çevirdin herhalde. simple cases. doğru elbette basit. karıştıran biziz. aklımızdaki aşkı karşıdakine yüklediğimiz için. bu nedenle acı çekebiliriz. ama aşkın özünde acı yok. kişilere bağlı sanırım.
:)
ispanyolca ve ispanyol sinemasını çok severim. ispanyolca bilmiyorum ama anlıyorum biraz. fransızcadan dolayı.

silencio dedi ki...

Bir gün İspanyol ve Latin Amerika sinemasından sözetmek üzere o halde, sağlıkla ve iyi kalın, teşekkürler.

deeptone dedi ki...

sevindim.
zaten bol bol film yazısı yazıyorum.
o sinemalardan da yazdım.
örneğin,
el secreto de sus ojos.
biutiful.
gibi.
görüşürüz.
:)

deeptone dedi ki...

silencio da çok güzel isim.
çığlık çığlıga da.
hele ikisi bir arada çok anlamlı.
benim de izleklerimden bunlar.
bir de "yırtılırcasına" yazımı okuyun bi ara.
döncem yine.
iyi geceler.
:)

silencio dedi ki...

Okudum,müthiş bir yazı olmuş, hani içeriğindeki gibi yırtılırcasına okunabilen türden. Yorumumu yolladım, yeniden bir kez daha teşekkürler.

deeptone dedi ki...

:)
okudum sevindim.
okumak, yoğunluğuna yaşamak.
güzel düşünceleriniz.
zamanınız olduğunda, senden başka sen yok ki, bir de sade ve derin yol, yazılarımı da okursunuz belki :)
görüşürüz. gelicem yine :

silencio dedi ki...

En kısa sürede okuyacağımdan emin olabilirsiniz. Bir kaç saat uyku ve güne yeniden başladıktan sonra...

deeptone dedi ki...

:)
ben de sizi okuyacağım.
inanın heyecanlandırdı düşünceleriniz. yorumunuzu da yanıtladım. ilginç. benzer düşünceler. az çok anlayabildim bile sizi. zamanla daha iyi anlarım. :)
yaşadıkça.

deeptone dedi ki...

şiir de pek severim. yazarım. var blogumda.

deeptone dedi ki...

güne coşkuyla başlamanız dileğiyle. sabah kahvenizi içerken gülümseyin benim için de :) ben de yapacağım :) huzurlu gülümsek uyku dilerim.

deeptone dedi ki...

şiirime yorumun mükemmel yine.
sende bişey var.
birşey gözü veya yüreği.
şaşırtıyorsun beni.
aynı dilekler benden de sana.

#birfotoğrafbiryazı dedi ki...

Güzel şiirin adını bilmediğim harika bir şarkıya denk geldi.daha da güzelleşti bende şiir yazıyorum ve şiirin dili düz satırlar gibi değildir bildiğimi ve anladığımı düşünüyorum.

silencio dedi ki...

Teşekkür ederim yorum için. Ancak yukarda da belirttiğim gibi, bunu ben yazmadım, sadece, şarkının sözlerini çevirdim. Basit ifade edilmiş duygular...Yaşamda, bize ödetilen bedele bakarak ağır olduğunu düşündüğümüz şeylerin, aslında ne kadar basit ve basit olduğu ölçüde güzel olduğunu anlatıyıor, sevdim ve paylaşmak istedim.

deeptone dedi ki...

silencio. iyisin di mi. keyfin yerinde mi.

silencio dedi ki...

İyiyim sağol, gün içinde ara ara bakabiliyorum. Sen de iyisindir ve güzel bir gün geçiriyorsundur umarım.

deeptone dedi ki...

bende bi ödülün var.

döncem sana. bundan sonra sık sık sende olucam.
:)

silencio dedi ki...

Merhaba, ödülleri severim( çok fazla almadığımdan olsa gerek :)) Mutluluk duyarım, misafir ol gel bana hep.

deeptone dedi ki...

silencio.
şimdilik tam tanımlayamadığım ama bana tam denk düşen bir ruh var sende. hani olur ya. bir sözcüğünle sanki birden çok şey hissediyorum senin hakkında. algılarım sezgilerim çok açıktır, güçlüdür. sen, aklımı kurcalıyorsun. yani bu çok iyi bişi galiba :)

deeptone dedi ki...

ve ödül yorumun.

sen ne'sin?
:)

silencio dedi ki...

Bir zamanlar, dostluğuna çok değer verdiğim biri, söylemişti ve daha henüz tanışıyorken ; "bir görünmez hayat bağı var aramızda" bunu kendi cümlelerimle açıklayamadım, ama sanırım bu bağ var gerçekten ve görünüyor da aslında zamanla.
Bu, şimdiye kadar yaptığım en güleryüzlü ve biraz da ilginç bir iletişim ( kamuya açık bir alanda oluşundan dolayı :))

Bir de şirinle ilgili bir sürpriz hazırlığındayım. Ama şimdlik sadece hazırlığındayım :)

Burada oluşundan memnunum
Hep ol

silencio dedi ki...

Bir okla yaralı kalbim,
Boyacının sandığında;
Güvercinim kâğıt helvasında;
Sevgilim kayığın burnunda;
Yarısı balık,
Yarısı insan;
İn miyim?
Cin miyim?
Ben neyim?

Orhan Veli güzel demiş, yanıt olarak ilk aklıma gelen bu oldu soruya.Ben neyim? sorusu sayfalarca yazdırabilir insana.Ama galiba yanıt zaten sorunda var; ben "ne" yim.

deeptone dedi ki...

haklısın.

evet ilginç de. doğru. kamuya açık.
ben yeni blogçuyum. açık olsa da iltişim özel olabiliyor demek ki.

sürpriz anladım.
severim.

elbette olacağım.
sen istediğin sürece.

deeptone dedi ki...

peki. karıştır bakalım kafamı. zaten kurcalıyorsun.
:)

silencio dedi ki...

Kafa karıştırmak değil elbette niyet. İnsan kendini tanımlayabilse de bir yere kadar, niteleyemiyor öyle kolayca. Aynı şey benim için de geçerli.
Gün içinde bir yandan işle uğraşırken,bir yandan blogtaydı gözüm .( Eli işte, gözü oynaşta olmak :))
Birine sarfedilen güzel sözcüklerle teşekkür etmek, hep bana biraz yapay gelmiştir. Bir yolunu bulmam gerekecek şimdi teşekkürü eyleme dökmek için, buluyorum...

deeptone dedi ki...

silencio. güzel şeyler sölemek amacıyla sölemedim. yeni blogçuyum. yaklaşık 100 blog izliyorum. çeşitli yönlerden sevdiklerim var. bir dolu iyi ve ilginç insan. herkesi farklı yönleriyle seviyorum. ve izlediğim bloglar sürekli değişiyor. örneğin dün 25 blogu izlemeyi bıraktım. çeşitli nedenlerle. blogun arkasındaki kişi önemli benim için. sempati duyuyorum bir kısmına. örneğin 20 blogçuyu daha yakın buluyorum. bir de bloguna yazan ve başkalarını okuyanlar da önemli.

bunlar genel. özele gelirsek. kolay kolay bir kişi kafamı kurcalamıyor. etkilenmiyorum. senin yorumlarıma verdiğin yanıtlar, seçtiğin sözcükler, senin evrenin, bana büyüleyici geldi. bunu çok ama çok zor sölerim. genelde herkese olumluyum. ama etkilenmem. üstelik senin henüz sadece bi yazını okudum bi de bana yorumlarını.

sende bir şey var. henüz adını koyamadım. sadece hissediyorum.

silencio dedi ki...

Yok ben senin güzel sözlerini kastetmemiştim. Sana teşekkür etmek istiyordum, ama bunu sırf güzel sözcüklerle yapmak, yetersiz ve yapay hissettirecekti bana, dediğim buydu.

Yakında, canlı, live, en vivo :)... burada, biraz bekleteceğim, yıllar sonra bir şey deniyorum yeniden. Nasıl olacak ben de bilmiyorum şimdiden.

deeptone dedi ki...

silencio.

bişi sölemeyim.
anla.
hisset.

silencio dedi ki...

Evet, burada, elimin durduğu yerde hem de...

deeptone dedi ki...

gerçekten mi.

uff bak şimdi, sana güvenip, yazıcam.

elbette yüreğinde olsun önce.
yüzünde, saçında. stop.

silencio dedi ki...

Gece 12 'yi geçti değil mi ? Yine şiirdeki gibi; "Gece 12 den sonra bütün içkiler şaraptır" demiş ya Cemal Süreya, benim de ellerim yüreğimde duruyor hep bu saatten sonra.

Geçenlerde uzun uzun yazmıştım bir arkadaşıma. "İçimden bir mavi renk koptu" demiştim bir yerinde. Bana gökkuşağı adını koymuştu, bu yüzden onla dertleşebiliyor, konuşabiliyordum tek.

Şimdi bu gecenin son sözleri olsun; o kopup giden mavi rengi bulmuş gibiyim. Nereden geldin Sen ? Varsın işte, ne iyi.Uyuyabilirim artık uzun bir yoldan yorgun dönülen o ilk gecede olduğu gibi.

deeptone dedi ki...

tüm yazılarımın izleği mavidir. mavi derin. derin mavi. cemalim ha :)

mavi renk. üfff. hadi uyu. huzurla.

Adsız dedi ki...

Merhaba,

sizden izin almadan çok beğendiğim bu şarkı ve çeviriyi bloğumda paylaşmış bulunuyorum...

Umarım rahatsızlık vermemişimdir.

bu konuyla ilgili görüşünüz her ne olursa olsun, teşekkür ediyorum...

selamlar...

silencio dedi ki...

Buradaki her şeyi istediğiniz gibi paylaşabilirsiniz, çok önemi olmayan, basit şeyler ve zaten paylaşmak amacı ile buradayız. Rahatsızlık ne kelime, ben teşekkür ederim, kişisel alanınızda paylaşmaya değer bulduğunuz için. Sağlıkla kalın.